Osmanlı Parkı’nda Balkan Esintileri…
Ak Parti Eyüp Belediye Başkan Adayımız Remzi Aydın, Üsküp Brezalılar Derneği üyeleriyle Osmanlı Parkı Sosyal Tesisleri’nde buluştu.
Osmanlı Parkı’nda Balkan Esintileri…
Balkan Göçmenleri Eyüp’te Kahvaltıda Buluştu…
Hüseyin Bürge: “Hemşehrilerimin önünde politika yapamam, ama benim hemşehrilerim de hizmete nankörlük etmez bunu bilirim.”
“Süleyman Bey’in evinde bulunan bu vakıf parasının 17 Aralık’tan bu yana rüşvet ve yolsuzluk parası olduğunu söylediler. Mahkeme kararı ile kalan 1 milyon euro’nun üniversitemiz hesaplarına geçmesi sağlandı.”
“Bilgi kirliliği var, yüreğinizi kirletmeyin. Türkiye Cumhuriyeti Devleti çok büyük bir devlet, köklü bir devlet. Ama bu devletin sadece kendi kabında kalmasını istiyorlar. Sana ne Myanmar’dan, sana ne Üsküp’ten, sana ne Sancak’tan diyen var. Sana ne Mustafa Paşa Camii yıkılıyormuş diyemeyiz. Diyemedik. Bu hesabını siz sormasanız da Allah sorar. Kökü olmayan adamdan hiçbir hayır gelmez.”
“Biz Osmanlı bakiyesi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin genç kuşaklarıyız. Dedelerimizden biliriz ki bir çınarız. Gövdesinde gördüğünüz dalları kadar yerin altında da kökleri vardır. Sökebilene aşk olsun. Sökülmeyeceğiz. Kurumayacağız. Balkanlardaki kardeşlerimizin bize ihtiyacı var. Biz burada öksürsek orada onları sıtma tutar. Ben Evlad-ı Fatihan’ın çocuğuyum. İş yapmaktan başka bir iş bilmem. “
Ak Parti Eyüp Belediye Başkan Adayımız Remzi Aydın, Üsküp Brezalılar Derneği üyeleriyle Osmanlı Parkı Sosyal Tesisleri’nde buluştu. Ak Parti İstanbul Milletvekili ve Rumelili Hüseyin Bürge’nin de katıldığı kahvaltıda Rumeli, Balkan ezgileri eşliğinde aileleriyle birlikte pazar kahvaltısı yapan Üsküp Brezalılar, Remzi Aydın’ı bu güzel organizasyon nedeniyle teşekkür ettiler.
Kahvaltıda açılış konuşmasını İstanbul Manastırlılar Derneği Başkanı Recep Varol yaptı. Ardından Ak Parti Eyüp Belediye Başkan Adayı Remzi Aydın misafirlere hoşgeldin dedi. Aydın, “Bir aydır Eyüp’te Eyüplülerle buluşuyorum. Sayın Başbakanımızın onlara selamını iletiyorum. Eyüplülerle bir araya geldiğimizde her zaman onların güzel teveccühleriyle karşılaşıyoruz. Evlad-ı Fatihan, bizim aziz kardeşlerimiz, bir elmanın yarısı. Önümüzdeki seçimler sadece yerel seçimler değil. Türkiye’mizin 10 yıldan beri yaptığı güzel yürüyüşün daha da kuvvetlenmesi anlamında önemli bir kilometre taşı. Bu açıdan bu seçimleri önemsiyoruz. Hepimizin bu hassasiyetin farkında olduğunuzu biliyorum. Hepinize davetimizi kırmayarak geldiğiniz için teşekkür ediyor, Allah’a emanet ediyorum” dedi.
Ak Parti İstanbul Milletvekili Hüseyin Bürge de kahvaltıda yaptığı konuşmada Balkanlar ve Bayrampaşa Belediye Başkanlığı döneminde yaşadığı anılardan bahsetti. Bürge şunları söyledi: “Ben Balkanlara sevdalı bir adamım. 2000 yılında Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte Makedonya, Üsküp, Gostivar, Balisa’ya gittim. Bayrampaşa Belediye Başkanlığı dönemimizde Ramazan şenlikleri ve sivil toplum kuruluşları ile ilgili toplantılarından benzerini Balkan coğrafyasına götürebilir miyiz dedik. Bereket konvoyu olarak tırlarla, kardeşliğin sınır tanımadığını söyleyerek Kapıkule’den geçtik. Bosna’dan başladık, Sırbistan, Karadağ, Kosova, Arnavutluk, Makedonya, Bulgaristan, Yunanistan, Romanya’ya gittik. Son durağımız Bosna’da Sarayova’da son gecemizin iftarını yaptık. Balkanlarda Bereket Konvoyu öyle çok tuttu ki, Balkanlardaki kardeşlerimiz çocuklarının adlarını Bereket koymaya başladılar. Bize cesaret veren Recep Tayyip Erdoğan’a, o zaman Dışişleri Bakanı’ydı, Sayın Abdullah Gül’e ve bugünkü Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu’na çok teşekkür ediyorum.
TİKA, Balkan coğrafyasında alt yapı dahil bir çok hizmet yaptı. Selanik’teki Atatürk’ün evi onarıldı, Manastır’da Atatürk’ün okuduğu askeri okul onarıldı, Sultan Murad Hüdavendigar Türbesi restore edildi. Makedonya’dan gelen kardeşlerimiz bilsin. Vardar’ın Merkez Jupa’nın köylerinden bir tanesi Kocacık köyüdür. Kocacık köyü Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün babası Ali Rıza Efendi’nin doğduğu, yaşadığı köydür. Hatırasına, tarihine uygun olarak Ali Rıza Efendi’nin evinden yapılanması Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın isteğiyle gerçekleşti. Yurtta sulh, cihanda sulh sözü çok doğru bir sözdür. Bu sözü yaşayalım. Bütün Balkan coğrafyasına gidelim, kardeşliğimizi anlatalım. Mustafa Kemal Atatürk’ün bana göre mihenk taşı olan bir sözü var. Çalışınız, çalışınız, çalışınız. Bize tembellik yakışmaz. Muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkarın bu ülkeyi. Bu vasiyetine rağmen,yan gelip yatma devre artık bitti. Hem kendimize yeteceğiz, hem de mağdur ve mazlum coğrafyada öncelikli olarak kardeşlerimize gideceğiz. İlk gittiğimiz zamanlarda teyzelerimin bana söylediği laf şuydu: Çocuğum nerede kaldınız. Unuttunuz bizi.
Eğer gitmeseydik Mustafa Paşa Camii yıkılmak üzereydi. Pirizven’deki Sinan Paşa Camii yıkılmak üzereydi. Mesele seyretmek değildir. Bir ucu Arnavutluk bir ucu Bosna’dakiler diyorlar ki, yürüyüşümüzü değiştirdiniz. “
Konuşmasında son derece içten olduğunu, samimiyetine inanılması gerektiğini ifade eden Bürge, “Hemşehrilerimin önünde politika yapamam, ama benim hemşehrilerim de hizmete nankörlük etmez bunu bilirim. Balkanlara gitmeye devam ediyorum. Arkamda siz varsınız diye gidiyorum. Arkamı döndüğüm zaman siz yoksanız o zaman çok üzülürüm. “ dedi.
Üsküp’teki Uluslararası Balkan Vakıf Üniversitesi’yle ilgili çalışmaları da konuşmasında aktaran Hüseyin Bürge sözlerini şöyle sürdürdü: “708 öğrencimizden 550’sini burslu öğretiyoruz. 3 dönemden beri mezun veriyoruz. Öğrenimleri İngilizce, çok iyi İngilizce öğreniyorlar. Çocuklarımızı çok avantajlı kılmak adına böyle imkanlar sağlıyoruz. Başbakanımıza teşekkür ettiğim kadar Makedonya Başbakanına da teşekkür etmek istiyorum. Kale’de 6 dönümlük bir araziye, projesi hazırlandı, Ekim ayında üniversite inşaatına başlayacağız. Temel atabilmemiz için bir hayırsever kardeşimiz 1 milyon 950 bin euro bağışladı. Üsküp’te yıllardan beri Halk Bankası var. Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Arslan’a bu bağışı Üsküp’e havale etmek istediğimizi söyledim. Ekim’de 450 bin euro gönderdik. Üsküp’teki vakfın burada temsilciliği açılırsa daha kolay, direkt buraya para yatırma şansınız olur dedi. Uluslararası kurulan bir vakfın temsilciliğinin açılması kolay değildir. 10 Aralık’ta temsilciliğimiz açıldı. 11 Aralık’ta 500 bin euro daha gönderildi. Geriye kalan 1 milyon euro’nun gönderilmesi çalışmaları olduğu zaman 17 Aralıkoperasyonu gerçekleşti. Süleyman Bey’in evinde bulunan bu vakıf parasının 17 Aralık’tan bu yana rüşvet ve yolsuzluk parası olduğunu söylediler. Mahkeme kararı ile kalan 1 milyon euro’nun üniversitemiz hesaplarına geçmesi sağlandı.
Bugünleri basit algılamayın. Bu ülkede işler biraz iyi gitmeye başladı mı, buna benzer problemler yaşanmaya başlanır. Menderes zamanında da yaşanmış, rahmetli Özal zamanında da yaşanmış, 28 Şubat sürecinde rahmetli Erbakan zamanında da yaşandı.
Bilgi kirliliği var, yüreğinizi kirletmeyin. Türkiye Cumhuriyeti Devleti çok büyük bir devlet, köklü bir devlet. Ama bu devletin sadece kendi kabında kalmasını istiyorlar. Sana ne Myanmar’dan, sana ne Üsküp’ten, sana ne Sancak’tan diyen var. Sana ne Mustafa Paşa Camii yıkılıyormuş diyemeyiz. Diyemedik. Bu hesabını siz sormasanız da Allah sorar. Kökü olmayan adamdan hiçbir hayır gelmez. Biz kökü olmayan mantar değiliz. Biz Osmanlı bakiyesi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin genç kuşaklarıyız. Dedelerimizden biliriz ki bir çınarız. Gövdesinde gördüğünüz dalları kadar yerin altında da kökleri vardır. Sökebilene aşk olsun. Sökülmeyeceğiz. Kurumayacağız. Balkanlardaki kardeşlerimizin bize ihtiyacı var. Biz burada öksürsek orada onları sıtma tutar. Ben Evlad-ı Fatihan’ın çocuğuyum. İş yapmaktan başka bir iş bilmem. “