15 şehir hastanesi için imzalar atıldı
Sağlık Bakanlığı Kamu-Özel İşbirliğiyle Gerçekleştirilecek Hastaneler Projesi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'ndeki "Sağlık Bakanlığı Kamu-Özel İşbirliğiyle Gerçekleştirilecek Hastaneler Projesi"nin tanıtım ve imza töreninde konuştu.
Erdoğan, yaptığı konuşmada, gençlerin, geçmişte sağlık alanında yaşanan sıkıntılardan haberdar olmadığını belirterek, şunları kaydetti:
"Bugünün gençleri de bu ülkede 11 yıl öncesine kadar nasıl bir manzara vardı, neler yaşanıyordu, vatandaş neler çekiyordu, tabii ki bunu görmediler. Bunu görmedikleri için ne yazık ki bazı gösterilerin içerisinde bazı art niyetli olan kişiler ne yazık ki onları kullanıyorlar. Bugünün gençleri, SSK hastanesi nedir, Bağ-Kur hastanesi nedir, Emekli Sandığı hastanesi nedir, üniversite hastanesi nedir, bunu bilmiyorlar. Her bakanlığın bir hastanesi vardı. 11 yıl önce gelir gelmez biz ne dedik, 'Biz bu hastaneleri birleştireceğiz' dedik. O zaman bugünün 20 yaşındaki genci 9 yaşındaydı. Bize ne dediler, 'Yapamazsınız, böyle bir şeyi gerçekleştiremezsiniz'. Niye? 'SSK bizim hastanemiz'. Kimin hastanesi? 'İşçilerin hastanesi'. 'Kardeşim yaparız'. Onlar ısrar ettiler, 'yapamazsınız' diye. Bak şimdi kanunu çıkarıyoruz, yapacağız göreceksiniz."
"Çoban da trilyoner de aynı hizmeti alacak"
Sağlık alanında gerçekleştirilen projeler sayesinde halkın her kesiminin eşit şartlarda sağlık hizmeti almaya başladığını anlatan Erdoğan, "Köydeki hayvancılıkla uğraşan çoban kardeşim, o da gelecek o hastanede, milyarder veya trilyoner ne derseniz deyin adını, onunla yan yana orada kalp ameliyatını olabilecek. Koğuş sistemi hastanelerden tekli hastanelere geçtik. Bugün Hakkari'nin merkezinde Yüksekova'sında gidin 150'şer yataklı hastaneler görürsünüz. Bunları biz yaptık. Niye bizden öncekiler yapmadılar? Orada bizim bir tane bile milletvekilimiz yok. Ama biz orada bizim milletvekilimiz var mı, yok mu ona bakmıyoruz. Orada benim insanım var, bana oy verse de vermese de benim insanım var" diye konuştu.
Oradaki hastanelerin açılışına katılmamaları için vatandaşların tehdit edildiğini aktaran Erdoğan, buna rağmen açılışların gerçekleştirildiğini söyledi. Başbakan Erdoğan, millete sevdalı olduklarını dile getirerek, yeniliklere kapalı olanların bir gün bunu anlayacaklarını kaydetti.
"Bu ülkede geçmişte zenci Türk muamelesi gördük"
Başbakan Erdoğan, bugünün gençlerinin, SSK'lı olmanın, bu Türkiye'de adeta zenci olmak anlamına geldiğini, en altta olmak anlamına geldiğini, hastane ve eczane kapılarında sürünmek anlamına geldiğini bilmediğine vurgu yaparak, "Bu ülkede biz yıllarca zenci Türk muamelesi gördük. Bununla da iftihar ettik, 'evet, biz zenci Türk'üz' dedik. Biz bundan gocunmadık, varsın onlar beyaz Türk olmakla övünsünler. Biz, beyaz ve zenci anlayışına karşı çıkan bir zihniyetin mensuplarıyız. Amerika zenci-beyaz ayrımı yaptığı zaman biz yine 'asla, zenci-beyaz ayrımını lanetliyoruz. Aslolan siyah veya beyaz olmak değil, aslolan insan olmaktır' diyoruz" değerlendirmelerinde bulundu.
"Hastanede insanca muamele hayaldi"
Erdoğan, insanı, yaratılmışların en şereflisi sayan bir zihniyetin mensupları olduklarını anlatarak, yaratılanı da yaradandan ötürü sevdiklerini tekrarladı.
Başbakan Erdoğan, hastaların geçmişte karşılaştıkları sıkıntıları anımsatarak, "Hastanın, hastanede insanca muamele görmesini bizim neslimiz sadece hayallerinde yaşadı. Koğuş sistemi, afedersiniz koridor boyunda bir tane tuvalet, tuvaletten başka her şeye benzer, oraya sağlam girsen hasta çıkarsın, bugünleri yaşadık. Ama şimdi her odada banyosu ve tuvaleti bulunan hastaneler inşa ediyoruz. Şu anda ambulans uçaklarımız var. Sadece ülkemize hizmet vermiyor. Yurt dışından ambulans uçakla aldırılmalarını isteyen vatandaşlarımız çıkıyor. Avrupa'nın değişik yerlerinde işçi kardeşlerimiz, uçaklarımız gidiyor, onları alıyor ve buraya getiriyor" şeklinde konuştu.
"Bizim neslimiz normal ambulansı yabancı filmlerde görürdü"
Erdoğan, anlattıklarının 11 yıl önce olmadığını dile getirerek, Güneydoğu'da ve Doğu'da hayvanların çektiği hasta kızaklarına sık sık televizyonlarda tanık olunduğundan bahsederek, bugün söz konusu hizmetin paletli ambulanslarla verildiğini söyledi. Doğum yapacak kadınların hava şartları ağırlaşmadan hastanelere getirildiğini kaydeden Erdoğan, bunun kadına verilen değerin bir göstergesi olduğunu anlattı.
Erdoğan, bugünkü ambulans çeşitlerine ve sayılarına dikkati çekerek, şunları aktardı:
"Biz, normal ambulansın sadece yabancı filmlerde görülebildiği dönemler yaşadık. Hastanelerin hastayı daha da hasta yaptığı, hastaya başka hastalıklar bulaştırdığı, tamamıyla hijyenden uzak şartların olduğu dönemleri yaşadık. İktidara geldiğimizde, 'eğitim' dedik, 'adalet' dedik, 'emniyet' dedik ama biz eğitimin hemen arkasından sağlığı koyduk. 'Bu ülkenin insanı, hastane kapısında, hastanenin içinde, eczanede, hatta evinde insanca muamele görecek, insanca sağlık hizmeti alacak' dedik ve hamdolsun bunu çok büyük oranda başardık."
Sağlıkta 11 yılda değişenler
Son 11 yılda sağlık alanında gerçekleşen projelerin rakamsal verileri hakkında bilgiler veren Erdoğan, 11 yıl önce Türkiye'de 7 bin olan kamu hastanelerindeki nitelikli yatak sayısının bugün 43 bine ulaştığını hatırlattı. Erdoğan, nitelikli yatak sayısını 6 kattan fazla artırdıklarını belirterek, kamu hastanelerinin toplam yatak sayısını 107 binden 120 bine çıkardıklarını bildiridi.
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bir yandan mevcutların niteliğini yükseltirken, bir yandan da kamuya 14 bin yeni yatak kapasitesi kazandırdık. Burada şimdi özel hastanelerden de hizmet alıyoruz. Bunlar bizim için artı değerler. Şehir hastaneleri projelerimiz ile inşallah buraya ciddi bir ilave getirecek ve 150 bini aşmış olacağız. Biz görevi devraldığımızda Türkiye genelinde kamu hastanelerinde sadece 18 MR cihazı vardı. Bu sayıyı 17 kat artırdık ve 305'e yükselttik. Bilgisayarlı tomografi sayısı 121'den 429'a, ultrason cihazı sayısı 495'ten 2 bin 517'ye, diyaliz cihazı sayısı ise bin 510'dan 4 bin 613'e çıktı. Yine kamuya ait sağlık kuruluşlarında 2002'de toplam bin 71 diş ünitesi vardı, bugün 6 bin 842'ye ulaştı. Hükümetlerimiz döneminde en büyük iyileşme sağlanan alanlardan biri de acil sağlık hizmetleri oldu. 2002'de 481 olan acil yardım istasyonlarının sayısı bugün 2 bin 15. Ambulans sayımız 617'den 3 bin 360'a yükseldi. Bu ambulanslarda 2002'de 350 bin vaka taşınırken, 2012 yılı itibariyle bu rakam 3 milyon 230 bine yükseldi."
"Projelerin takipçisi olacağız"
Başbakan Erdoğan, sağlık personelinde de aynı artışların yakalandığını belirterek, "Türkiye'ye sağlık alanında Cumhuriyet tarihinin en köklü dönüşümünü yaşattık. İmkanlarımız, gücümüz arttıkça elbette kapasitemiz artıyor, hedeflerimiz büyüyor. Bugün imzalanan Kamu-Özel Sektör İşbirliğiyle Gerçekleştirilecek Şehir Hastaneleri Projeleri, sağlık alanındaki reformlarımızın yeni ve çok önemli bir safhasını oluşturuyor. İnşallah bu projeleri en kısa sürede tamamlayarak, hem vatandaşlarımızı, hem sağlık çalışanlarımızı memnun edecek bir hizmeti hayata geçirmiş olacağız" ifadelerini kullandı.
Şehir hastanelerinin, en büyük hayallerinden biri olduğunu aktararak, bu hayallerin gerçeğe dönüştüğünü göreceklerini ve her adımda takipçisi olacaklarını kaydeden Erdoğan, gelecek hafta çarşamba günü Ankara Bilkent'te ilk şehir hastanesinin temelini atacaklarını dile getirdi.
Erdoğan, bu hastaneler tamamlandığında, gerek bulundukları şehirde, gerek yakın şehirlerde hastaların kampüse gireceğini, konforlu şekilde, huzur veren bir ortamda, kaliteli bir hizmet anlayışıyla şifa bularak evlerine döneceklerini anlattı.
Başbakan Erdoğan, projelerde emeği geçen herkese, eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ'a ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'na teşekkür etti.
Erdoğan, İstanbul İkitelli'ye yapılacak hastanenin içeriğine baktıktan sonra imza töreninde ilgili firmanın yöneticilerinden plana spor hastanesi eklemelerini istedi.
Hastanenin yapılacağı yerin Atatürk Olimpiyat Stadı'na yakın olduğunu belirten Erdoğan, oraya yeni statlar yapılacağını, bu yüzden projenin içerisine bir de spor hastanesi konulmasını isteyerek, bu hizmetin Türk sporuna yüklenici firmanın hediyesi olacağını söyledi.
Etkinliğe, Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç ve Bekir Bozdağ, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem, AK Parti Grup Başkanvekili Belma Satır, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu, hastanelerin kurulacağı şehirlerin milletvekilleri, belediye başkanları ve üstlenici firmaların yetkilileri katıldı.
Proje kapsamındaki hastaneler
14 ilde kamu-özel işbirliğiyle gerçekleştirilecek 15 şehir hastanesinin toplam yatak kapasitesi 24 bin 405 olacak. Şehir hastaneleri kampüslerinde genel hastanelerin yanı sıra kadın doğum ve çocuk hastalıkları hastanesi, kalp damar hastalıkları hastanesi, fizik tedavi ve rehabilitasyon hastanesi, onkoloji hastanesi, ruh sağlığı hastanesi, yüksek güvenlikli adli psikiyatri hastanesi gibi dal hastaneleri bulunacak.
Proje kapsamındaki hastaneler şunlar:
"Adana Şehir Hastanesi, Ankara Bilkent Şehir Hastanesi, Ankara Etlik Şehir Hastanesi, Elazığ Şehir Hastanesi, Gaziantep Şehir Hastanesi, İstanbul İkitelli Şehir Hastanesi, Kayseri Şehir Hastanesi, Mersin Şehir Hastanesi, Yozgat Şehir Hastanesi, İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi, Konya Şehir Hastanesi, Manisa Şehir Hastanesi, Bursa Şehir Hastanesi, Kocaeli Şehir Hastanesi, Isparta Şehir Hastanesi ile Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Binası."